Admin Administrator
Mesaj Sayısı : 920 Nerden : İstanbul İş/Hobiler : Sibel Can Dinlemek Lakap : Sarı Kuş / Minik Meleğim Ruh Hali : Tuttuğu Takım : Yaşadığınız Ülke : Kayıt tarihi : 07/11/08
| Konu: 6.Bölümden Replikler 27.08.09 12:16 | |
| Ömer: Eve yakın bi yerde bıraksaydım ben seni? Nazan: Yok ben yürürüm.. a bu arada unutmadan yüzüğü sana geri veriyim.. Ömer: Teşekkür ederim, yani herşey için..
içlerinden:
Ömer: N'oluyo oğlum ya? Manyak mısın sen? Sanki cidden sevgilinden ayrıldın.. Kendine gel, hayatını yaşamaya devam et.. Nazan: Nihayet bitti işte bu oyun, yakında taşınır, bi daha karşılaşmayız bile. herkes kendi hayatına döner.. ama niye bi garip hissediyorum kendimi? Ömer: Amaan yaa huysuzdu zaten! Nazan: Yalancının tekiydi Ömer: Suratsız Nazan: Sorumsuz! Ömer: Ama çok tatlı gülüyodu ya Nazan: Özler miyim onu? Ömer: Hem de çok özlersin (dükkanda) Nazan: Ne işin var senin burda? Ömer: Annem geldi, yıldırım nikahı kıyıcaksın Nazan'a dedi, derhal bu hafta! Nazan: Nee? Nasıl yani? Ömer: Sevindiin, vallahi sevindin nikah lafını duyunca Nazan: Ne sevinicem be, ne diyosun sen eşşek kafalı, dalga mı geçiyosun sen benimle? Ömer: Dalga geçiyorum tabi, ayrılcaksın o kızdan dedi, senden neffret ediyor, yolda görse varya bi kaşık suda boğucak.. Nazan: Bizim istediğimiz de buydu zaten.. Ömer: Bişey daha var, babamla da barışmayı kabul etti, Nazan:Herşey yoluna giriyor demek ki, çok .. Ömer: Yani evet.. Nazan: (Papatyaları göstererek) Bana mı aldın bunları? Ömer: Yok, bunları ben yicem, eşşeğim ya ben Nazan: Ver şunları ver, aslında akşam da buluşurduk, sen niye geldin bana koşa koşa? Ömer: Ne koşa koşa gelicem sana ya, Benim bu yakınlarda bi işim vardı yani o yüzden bi uğrıyım dedim.
(tablo gelir) Ömer: (paketi didikleyerek ) Ne bu şimdi? Nazan: Napıyosun ya? Bırak çocuk musun sen? Ömer:Sinan Bey paraya hiç acımamış, almış helal olsun valla... Çok mu zengin bu adam? (nazan telefonun yanına gider) Onu mu arıyosun? he? kabul etmediğini söyliceksin di mi? hatta çağır buraya, tabloyu böyle kafasına geçir, Napıyosun ya sen de, senin olayın ne koçum de Nazan: Susar mısın lütfen? Ömer: tamam ya tamam ben şunlara falan bakıyorum -Alo -Alo sinan -Merhaba Nazan naıslsın hediye mi aldın mı? Ömer: kızsana kızım ya -Nazan sesini tam alamıyorum yanında birileri mi vaR? -evet aldım bu akşam bulup konuşabilir miyiz acaba? -tabiki ben dükkkana uğrarım Ömer: ya buluşmaya ne gerek var, çağır bi kurye gönder tabloyu gitsin -susar mısın? -istersen dükkana geldiğimde yemek yemeye gidebilriiz -tamam yemekte konuşuruz o zaman Ömer: Ya nası ya? bi de yemeğe mi çıkıcaksınız? Sen bu tabloyu kabul ediyosun o zaman? Nazan: Hayır etmiyorum! Ömer: Etme! Yemeğe de çıkma! Nazan: Sana noluyo? Sen niye taktın bu adama? Ömer: Ya nası takmıyım Nazan? Ya bu tablo kaç paraydı hatırlamıyor musun? Bu adam varya göz göre göre sana asılıyor Nazan: Belki bende ondan hoşlanıyorumdur? hı? Ne biliyosun? Ömer: Vaay hoşlanıyosun demek? Nazan: Belki dedim, belki! Ömer: Tamam ya, naparsanız yapın, Ben gidiyorum zaten.. Ya ben bunun gözünü çıkardım ya Nazan: Ver şunu çocuklarımdan betersin ben tamir ederim bi ara.. Ömer: Peki benim kırılan kalbimi kim tamir edicek Nazan Hanım Nazan: Ya sen gitsene Ömer: Tamam gidiyorum.. Papatyalarını suya koy, gerçi sinan beyin hediyesi karşısında biraz sönük kaldılar ama, neysee ALINTI | |
|