Nazan sergiye gitmek üzere evden çıkarken Ömer ve Hüsnü de çıkar…
Ömer:Baba…Baba.Baba dur.Ee…N’apıyosun sen dışarıda ?
Hüsnü:Komşuya gidiyorum.
Ömer:Niye gidiyosun komşuya ? Hee ? Hem onlar yatmışlardır.Çocuk falan var ya evde erkenden yatıyolar tavuk gibiler.
Hüsnü:Ben düşünmedim mi sanki bunu sıpa…Baktım…ışıkları yanıyo uyumamışlardır diye düşündüm.
Ömer:Baba dur.Niye gidiyosun sen ?
Hüsnü:Ya midem ağrıyo biraz karbonat isticem.
Ömer:E dolapta maden suyu var.Hee ?Ben sana bi de böyle limon sıkarım…Güzel, buz gibi soğuk soğuk içersin…
Hüsnü:Karışma işime çekil.
Ömer:Babaa…Ya karbonat yoktur onlarda.
Hüsnü:Vardır.
Ömer:Yoktur.
Hüsnü:Vardııır.Vardır.
Ömer:Yoktur.
Hüsnü:Vardır canım.
Ömer:Tamam.Tamam sen gir içeri ben gider karbonat getiririm.Ya buram buram içki kokuyosun baba ya çocuklar açarsa kapıyı ?
Hüsnü:İyi.Fazla oyalanma gel.
Ömer:Tamam oyalanmam.
Ömer Nazan’ın evine gider…
Ömer:Napıyosun sen orda ?
Nazan:Babandan saklanıyorum…He istersen saklanmiyim…Çıkıyim karşısına buyur Hüsnü amca karbonatın diyim. Hı ?
Ömer:Yok yok deme.Deme.
Nazan:Ömer…Bu iş bir an önce bitsin artık.
Ömer:Sergiye mi böyle ?
Nazan:Evet.Ama senin yüzünden biraz geç kaldım.
Ömer:Canım arkadaşın da beklesin biraz yani.Sen de ne kadar hevesliymişsin…Yani sergiye gitmeye…
Nazan:Ya sen ne anlarsın öyle resimden sanattan…He ? (Kapıya doğru gider)
Ömer:Hangi ressamın sergisiymiş bu ? Hani belki tanıyorumdur.
Nazan: (Ömer’e bakıp güler)
ALINTI